Friday, December 11, 2009

Iyi ki Dogdun Ablacigim...


Merhabalar... Bugun biricik ablamin dogum gunu. Nasil desem, hani en yakinlarimin dogum gunleri cok yogun yada hasta oldugum gunlere denk gelmiyor mu, iste buna deli oluyorum. Uzun suredir yine rahatsizdim. Malumunuz, trombositlerimi dusurmeye calisirken ilacimin yan etkisi hemoglobinim de muthis bir cakilma gosterdi. Kansiz kalmisim. Kemik agrilarim, bas donmelerim, burun kanamalarim hep bu yuzdenmis. 2 unite kan nakli yapildi ve simdi daha iyi hissediyorum. Yeni yeni toparladigim icin de pasta isine giremedim malesef. Ablacigim, sana buradan kendi ellerimle yaptigim bir pasta gonderemedigim icin cok uzgunum . Ama bir kac gun sonra Abdullah`in dogum gununde telafi etmeyi umit ediyorum.


Daha bugun bir evin bir kizi olan bir arkadasimla bunu konustuk. Ablasiz yada kiz kardessiz bir hayat nasil birsey, dusunemiyorum bile... Hani anne-babayla konusulamayacak seyler vardir, arkadasiniza acmaniz da bazan mumkun olmaz. Iste boyle durumlarda ne yapar acaba ablasi yada kizkardesi olmayan bir insan. Erkek kardesinizle her konu konusulmaz zaten. Allah`im sana ne kadar sukretsem azdir. Hala hayatta ve daima arkamda olan bir annem, bir babam, bir ablam, bir abim, bir de kiz kardesim var. Hepsinden birer tane vermissin bana. Cok tesekkurler Allah`im.

Hatirliyorum da Washington D.C. de yasarken karsilastigim bir problemimi ablama actigimda bana ettigi nasihatleri Kevser Hanim`a anlattigimda tepkisi "Psikolog gibi ablan varmis, masallah" olmustu. Hakikaten oyledir. Annem babam kadar emegi ve hakki var uzerimde. Liseden mezun olurken mezuniyet balosu elbisemi ablam almisti mesela. Hem de kendisinin bile oyle guzel bir elbisesi yoktu bana onu bir dolu para odeyip alirken. Lise sonda dersane parami yine ablam odemisti. Babamin emekli olunca kendisine hediye ettigi bir bilezigi bozdurmustu bir keresinde bana okul uniformasi ve ayakkabisi alabilmek icin. Iki dogumumda da yanimdaydi, ustelik ben O`nun dogumunda yaninda olamamistim, yurt disindaydim, icimde yaradir hala. Amerika`ya giderken ise "Oglumu teyzesiz koyup gidiyorsunuz" deyisi burnumun diregini sizlatir hala aklima geldikce. Kucukken annemin evde olmadigi zamanlarda "kucuk anne" derdik ablama. Her turlu sorumluluk otomatik onun omzuna binerdi cunku. Canim ablacigim, seni oyle cok seviyorum ki, sensiz bir hayat dusunemiyorum. Beni affet seni uzdugum gunler icin. Nice nice dogum gunlerin olsun kocanla, biricik yavrunla, sevdiklerinle ve tum sevenlerinle. Allah daima yar ve yardimcin olsun, hep yuzunu guldursun canim ablacigim... SENI COK AMA COK SEVIYORUM... DOGUM GUNUN KUTLU OLSUN...

Wednesday, November 25, 2009

Biber Dolmasi


Bayildik biz bu Maras biberlerine. Minnacik, tam bir catallik, bir lokmalik.... Sonunda aci olmayanini da buldum. Yaptik, yedik, muradimiza erdik. Tarif buradaki yaprak sarmasi tarifinin aynisi. Puf noktasi ise bana gore, soganini, maydanozunu ve zeytinyagini bol tutmak. Bu ucunde comert davranirsaniz enfes dolmalar yaparsiniz diyorum.


Sevgiyle ve afiyette kalin...

Sunday, November 22, 2009

Iyi ki Dogdun Berat


Bugun kardesim Ebru`nun ortancasi Berat`in dogum gunu. Bu O`nun ikinci dogum gunu. Daha once de soyledigim gibi Berat`in dogum gunu senede iki kez kutlanir. Birisi Berat gecesine tekabul eden gun, digeri de normal dogum gunu olan 22 Kasim. Sansli cocuk vesselam...


Ne zamandir O`na Cimbom pastasi sozum vardi ama bir turlu yapamiyordum, elim degmiyordu. Sonunda bugunu firsat bildim ve yaptim. Enver Fatih`in dogum gunu de Turkiye`ye donme gunumuzden 2 gun onceye denk gelince gumburtuye gitmisti. Bizim evde ne bilgisayar kalmisti ne de baska bir esya, herseyimiz satilmis ve biz bos evde geciriyorduk son gunlerimizi.

Nurefsan`in dogum gunuyse esimle ayni gun. O`na da dalak buyumesinden rahatsiz oldugum gunlere denk geldigi icin kedidilli bir pasta yapmistim kolayina kacarak. Iste bu yuzden Saliha`nin pastasinda oldugu gibi 3 kardes de dahil oldu konsepte.


Modellemesinden de anlasildigi uzere Nurefsan 3 kardesin en buyukleri. Upuzun siyah saclari var dalgali. Tam 12 yasinda. Berat benim Serhat`tan 5 ay buyuk, 10 yasinda, tam bir futbol ve Cimbom sevdalisi. Enver Fatih de tekne kazintisi, Berat`dan 9 yil sonra katildi aileye, henuz 1,5 yasinda. Sevimli sey, dislerini tamamliyor simdilerde...


Gelelim kekimize... :) Ulker`in hazir Dankek`i :) Yani ben yine isin kolayina kactim. Zaten yiyemeyecek ki yavrucuklar. Ustelik bugun misafirlerim de vardi. Onlardan kalan ikramlar varken yeni bir pasta yapmak istemedim. Icing ile sinirlara yildiz, bir de tam ortaya GalataSaray`in bas harfleri...hepsi bu. Gerisi de seker hamurundan modellenmis cocuklar, iki cimbom flemasi, iki de cimbom topu, olay bu... :)

Iyi ki dogdunuz canim yegenlerim... Iyi ki varsiniz... Allah sevdiklerinizle ve sevenlerinizle hayirli, uzun bir omur yasatsin sizlere.

Sevgiyle...

Friday, November 20, 2009

3,2 1 Motor Beni Mimlemis...

Yakinda bu sayfanin ilk dogum gununu kutlayacagim ben de. Ilk yazimda bahsettigim gibi aniden buluverdim ben kendimi blog dunyasinda. Ihtiyac duydukca bakardim internetten yemek tariflerine, diger bloglarla ise hemen hemen hic ilgilenmezdim bir iki arkadasimin blogu disinda. Basina oturacak olsam sanal alemin, "cok zaman harcadim" diye pisman olarak kalkardim genelde pc basindan. Simdi de cok degisen birsey yok aslinda. Listemden de anlayacaginiz uzere cok fazla takip ettigim blog yok. Gercekten zaman israfina kolay kayabileceginiz bir zemin cunku. Ama takip ettiklerimi gezerken rastlardim bu mimleme oyununa ve gulumserdim kendi kendime. Cunku birbirlerini ziyaret ede ede oyle guclu baglar kurulmus ki, benim hic bir zaman mimlenmeyecegimden emin, gecer giderdi gunlerim guzel guzel... :) Ta ki 3,2,1 Motor`un sahibi sevgili arkadasim Senay Hanim`in beni mimlemesine kadar... O halde hemen cevaplayayim sorulari...

BLOGA NEDEN BU ISMI VERDIM?

Ben 5 ay oncesine kadar Amerika`da yasiyordum. Orada kaldigim 5 yilin son yilinda pasta susleme isine merak sardim ve kurslarina yazildim. Daha sonra yaptigim pastalarin fotograflarini aileme ve yakin arkadaslarima gondermeye basladim. Tabi fotonun yaninda da bir bloga yazar gibi her pastamin hikayesini de yaziyordum. Sonra facebook` daki sayfama da atmaya basladim bu fotolari. Ama facebook`daki listeme de fazla kimseyi almam zaten. Yani o rahatlik icinde atiyorum fotolari oraya da. Daha sonra Amerika`daki yakin arkadaslarimdan biri olan Hacer Hanim`in evinde, arkadas gurubumuzla cay iciyorduk birgun. Hacer Hanim bilgisayar muhendisidir, hemen oracikta bana birkac ozel soru (sifrelerim falan yani :) )sordu, henuz anlayamamistim ki "Blogunun adi ne olsun?" dedi. Fazla dusunecek vaktim olmadi yani. Kendi bilgisayarimda da pasta fotograflarimi "Nafiye`nin Mutfagi" adi altinda arsivledigim icin bir an bu cikti agzimdan. Zaten bastan beri iddiali olsun istemedim, banner`a da kendi mutevazi mutfagimin fotosunu koyduk beraberce. Renkleri de hep iddiasiz renklerden sectim. Iste boyle geldik, boyle mutevazi de devam ediyoruz bakalim... :)

BLOGU YAZARKEN ATTIGIM STAR TRIBI?

Yok, gercekten yok. Oyle kendi halinde biriyim iste. Hatta birakin star tribini, laptop`imi koydugum masaya oturdugum sandalye biraz yuksek geldigi icin kamburumu cikararak yaziyorum bazan. :) Aklima gelirse hemen diklestiriyorum sirtimi. O yuzden hizlica yazip cikmaya calisiyorum netten. Zaten genelde de ya hazirlanacak, ya da okunacak bir suru yazili kagidi oluyor beni bekleyen...

EN SON SATIN ALDIGIM GARIP SEY?

2 adet daksil. Birisi su eski sivi, fircalilardan, digeri de uzerine kagit yapistirir gibi olanlardan. Ben yenilikleri zor kabullenen biri olarak eski modellerinden de "ne olur ne olmaz" diyerek almayi tercih ettim. Sinif defterini veya yazili kagitlarini okurken cok ihtiyacim oluyor da :).

SEKER GIBI OLDUGUM ANLAR?

Yaklasik 1,5 aydir sabahlari ogullarimi ve esimi servislerine bindirdikten sonra tekrar yukari cikmiyorum. Oturdugumuz sitenin yuruyus parkurunda 2,5 tur tempolu yuruyusten sonra, bir de uzerine Ebru Salli ile Plaset yaptim mi degmeyin keyfime. Gercekten kendimi bomba gibi, cok iyi hissediyorum. Iste seker gibi oldugum anlar o anlar. Malum cikolata yedigimizde oldugu gibi spor yaptigimizda da mutluluk hormonu salgiliyoruz. :)

"ARKADASIM, SORMAYIN ARTIK SUNLARI" DEDIGIM SEYLER?

Cok ozele girmedikten sonra beni de hicbir soru rahatsiz etmez saniyorum. Umarim yanilmiyorumdur. :)

AYNAYA BAKINCA GORDUGUM?

30`lu yaslarin ilk yarisinda bir kadin goruyorum aynada. Son yillarda hep kisa saclari. Yas, sairin dedigi gibi yolun yarisina yaklassa ve cok ciddi bir hastaligi olsa da, o vazgecmeyecek gulumsemekten. :)

KENDINI OKUTAN BLOG DEDIGIM?

Acikcasi oyle bir iddiam olmadigini ilk yazimda soylemistim daha. Cok iddiali bloglarin da uzun sure takipcisi olabilecegimi sanmiyorum. Ama en cok pasta bloglari ilgimi cekiyor benim. Belki de damakla ilgili oldugundandir. Ama daha ziyade pasta susleme isini cok sevdigimden olsa gerek, susleme kismini yeme kismindan daha cok seviyorum inanin. Estetik de onemli benim icin, tipik bir basak kadiniyim cunku. Surf yaparken gozume cok estetik gelen bloglara bi sure goz gezdirebilirim. Ama uzun uzun yazilar olan bloglarin pek misafiri olamiyorum malesef. :(

BU BLOG SAHIBINI NERDE GORUYORUM?

48 tane ogrencimin icinde. Onlara kocaman pastalar yapmisim. Bagirip duruyorlar "Ogretmenim, bir dilim daha, lutfennnn..." diye. Ben de "Bagiranlara degil sessizce parmak kaldiranlara vericem, nerde benim papatyalarim? diyorum. Hepsi arkalarina yaslanip, bagirip itismekten vazgecip, papatya vaziyetinde sessizce parmak kaldiriyorlar. Hepsine fazla fazla yetiyor pastam. Ogrencilerimin icinde benim ogluslarim da var. Serhat yine "Beni kendi sinifina alsan ne olurdu sanki anne?" diye sitem ediyor. Ne yapayim, ben kuralci bir basagim...

Ben de sevgili arkadasim Gulbera sitesinin yazari Hatice Hanim`i mimliyorum. Kolay gelsin Hatice Hanim...

Sunday, November 15, 2009

Iyi ki Dogdun Saliha


Bugun abimin ortanca kizi Saliha`nin dogum gunu. Modeli O`na hic benzemedi ama idare edecegiz artik. Daha once de bahsetmistim. Hayatin gunluk telasi icinde kaynayip gitmisti Saliha`nin ablasi Rumeysa`nin dogum gunu pastasi. Aklimda iki kiz kardes pastasi vardi. Ama sonra Ekrem`in uzulebilecegi geldi aklima ve O`nu da dahil ettim konsepte. Ekrem`in dogum gunu pastasi da olmali arsivimde diye dusunuyordum ama bi turlu bulamadim. Bulursam onu da yayimlarim sonra.

Saliha butun gun sacinin, ustunun, basinin susuyle ugrasan bir afet. Aynanin karsisina gecer "Ben guzelim, ben guzelim" der dururdu kendi kendine kucukken. Hala oyle mi bilmem... Annesine sormak lazim... Ablasi da guzellikte hic de ondan eksik degil hani... Ama karakterleri gercekten farkli. Ablamiz daha sessiz sakin, hafiften de genc kiz olmaya basladi, belki de ondan. Ekrem Tamer`e gelince... O son numara, tekne kazintisi. Bu yaz daha 7 sinde acik kalp ameliyati gecirdi. Allah`ima binlerce kez sukurler olsun ki cok basarili bir ameliyatti ve simdi turp gibi masallah...


Pastamiz yine BIM`in hazir kakaolu pastabanindan. Arasi kivili ve beyaz damla cikolatali. Sarmasiklar arasinda olsun istedim 3 kardes ve hep bagli olsunlar istedim birbirlerine sarmasiklar gibi... Bebekler seker hamurundan, sarmasiklar ise icing. Siz tadina bakamayacaksiniz ama bayramda gelirseniz daha guzelini yaparim size, ne dersiniz yegenlerim...?

Eh.. hazir 3 kardesin hepsini de tanitmisken bugun Saliha`nin dogum gununu kutluyor olsak da ucune birden ithaf ettim bu pastayi. Allah ucunuze birden hayirli, uzun omurler versin yavrularim. Allah ananiza babaniza bagislasin. Omur boyu sevdiklerinizle ve sevenlerinizle birlikte olun insallah. (amin) Iyi ki dogdunuz, iyi ki varsiniz... Sizi cok seviyorum...

Sevgiyle...

Thursday, October 29, 2009

Hala Kizi Ozlem ve Kankasi Sule Icin Pasta


Ozlem baklavaci Sefure halamin tek kizidir. Sule`de O`nun 32 yillik arkadasi, kankasi... Aslen kardesim Ebru`nun akrani olurlar. Ve hatta facebook uzerinden gorusmelerimizde yazin Ebru`yu gormeyi cok istediklerini soyluyorlardi ama onlar firsat bulup bizi ziyarete gelesiye Ebru coktan donmustu Almanya`ya. Kismet...


Cocukken Ozlem bize yatiya geldiginde kardesimle Baris Manco`nun "Hala kizi Zehra" sarkisini soylerdik Zehra kismini Ozlem diye degistirerek. Cok guldururdu Ozlem Ebru ile beni . Su yasa geldi, boyu kadar iki oglu oldu ama hala ayni muzip, neseli kiz... Soyleyim size, iste buraya yaziyorum, "Bu kadin 70 yasina da gelse yaslanmaz."


Ozlem o gun gec haber verdi geleceklerini. O yuzden hazirliklarin bir kismini onlarin yaninda tamamladim. Hatta pastayi bastan sona onlarin yaninda yaptim. Allah`tan evde pastaban varmis, olmasaydi napardim acaba? Herkesin eli degdi bu pastaya, en cok da sekil A`da goruldugu gibi Ozlem`in... Malesef icing olmadigi icin krem santiyi ne kadar koyu hazirlasam da Agustos sicagina fazla dayanamiyor palyacolar. Cocuklardan birinin israri uzerine bir tane de spiderman kondurduk tam ortasina palyacolarin. Alakasiz oldu ama kirmayalim dedik cocuklari...

Bu arada ucumuzun de 2`ser oglu var iyi mi...? O gun bize annelerimiz de eslik etmisti. Yani 3 anneanne, 3 kiz, 2`serden 6 tane de erkek torun. Takimin tamaminin da fotosunu koyacaktim ama her birinde ayri bir kusur buldum ve eklemedim. En kisa zamanda bu bulusmayi tekrarlamak uzere kizlar, ama bu sefer Ebru gitmeden gelmeniz sartiyla... :)

Sevgilerimle...

Friday, October 16, 2009

Dogum Gunleri Cakisinca...


Gecmise gidiyoruz bugun... Yazamadigim gunlere... Fotograftaki tarih Mayis`in 8` i degil, Agustos`un 5`i... Amerika`da tarih atilirken once ayi, sonra gunu yaziyorlar. O gun sevgili kardesim Ebru`nun pek degerli esi Kadir Abi`nin dogum gunuydu. Ayrica o gun Berat gecesiydi ve sevgili ogullari Berat`in da hicri dogum gunuydu. Berat`in her sene iki kere tebrik edilir dogum gunu. Biri dogdugu gun olan 22 Kasim`da, digeri de Berat Kandili ne zamansa o zaman...


Ayrica o gun tatilden evlerine yani Almanya`ya donus gunleriydi. Kelimenin tam anlamiyla pastalarini yiyip hemen yola ciktilar. Kara yoluyla 3-4 gunluk bir yolculuktan sonra cok sukur salimen evlerine vardilar. Sanirim hayatimda yaptigim en hizli pastalardan biriydi. Onlar yola cikacaklari icin acele ettikce, ben de yiyemeden gidecekleri korkusuyla acele ettim. Cok kusurlu bir pasta ama zaten maksat gonul almakti... Umarim oyle de olmustur. Iyi ki dogdunuz Kadir abi... Iyi ki dogdun Beratcim... Allah sizi ailecek birbirinizden hic ayirmasin ve bir omur saglik, mutluluk, huzur, esenlik versin insallah...

Bu arada atlamak istemedigim bir konu var ki; o da pek bi mukemmeliyetci yapisi olan, mesela bacisinin yani Sefure Halamin baklavasindan baska baklava begenmeyen canim babacigim da pastami begendi. Gerisini siz anlayin artik... :)

Kekim yine BIM`in hazir pastabanlarindandi, arasina meyve koydum mu koymadim mi suan hatirlayamiyorum bile. Bu tarihte esim tez savunmasi icin Amerika`daydi. O yuzden icing`im yoktu henuz. Esim donuste getirmisti bana 1 kova icing. Yani sweet pea (tatli bezelye cicegi) denilen beyaz cicekleri de, yapraklari da krem santi ile calistim, hem de klimasiz bir mutfakta. Bu yuzden istedigim kivamda degil cicekler... Bir de sinirlarin etrafina pasta incisi dizdim bu sefer ama bu yenmeyen sadece dekore amacli satilanlardan... Umarim begenmissinizdir...

Sevgiyle...

Tuesday, October 13, 2009

Iyi ki Dogdun Canim Esim, Iyi ki Dogdun Nurefsan...


Merhaba dostlar... Birileri bana, bu mutevazi sayfaya bu kadar ara verecegimi soylese inanmazdim herhalde. Malum, sartlar buna zorladi beni... Biliyorsunuz; Turkiye`ye, yurdumuza kesin donus yaptik yaklasik 3,5 ay once... Bir taraftan aile hasreti, bir taraftan alisma sureci, derken oglanlarin sunneti, uzerine yeni gorev yerimiz Kahramanmaras`a tasinma ve yerlesme, bir taraftan Ramazan... daha sayayim mi...??


Inanin daha bunun gibi, hatta daha onemli o kadar seyler yasadik ve atlattik ki... 7 yasindaki yegenimin acik kalp ameliyati, esimin tez savunmasinin stresi... gerisini saymak istemiyorum artik... Aslina bakarsaniz, anlatacak cok sey birikti ama zamana birakalim diyorum...


Basliktan anladiniz zaten... Bugun sevgili esim Ferhat Bey`in dogum gunu. Her ne kadar hafta sonunu yine buyuyen dalagim yuzunden yatak istirahatli gecirsem ve esim "Sakin hasta halinle pasta falan yapayim deme Nafiye, pastamizi hazir aliriz" dese de, dayanamadim ve onun icin birseyler hazirladim.


Bu hazirliklar ayni zamanda Almanya`daki yegenim Nurefsan icin... Bugun, O`nun da dogum gunu... Bu 3,5 ay arada bir suru dogum gunu kacirdim, pastasini yapsam da siteye atamadigim icin bu platformdan kutlanmadi malesef. Zamani gecse de firsat buldukca hepsine deginecegim insallah...

Evet.... Gelelim menumuze... Gordugunuz uzere hastaligimdan dolayi harika bir menu yok ortada. Pogacalarimiz daha once buradan tarifini verdigim Tulay`in pogacasi, ic malzemesi peynirli, maydanozlu... Ic malzeme artinca dolapta duran 3 yufkamdan da menu de olmamasina ragmen bir de borek yapiverdim...

Dolma biberleri Bahcelievler pazarinda gorunce vurulup almistim. Cunku oyle tazecik, oyle miniciklerdi ki tam bir catallik, bir lokmalik... Ilk defa olarak Maras`li yeni tanistigimiz Gaffar amca ve esinin verdigi ev yapimi bulgur ile yaptim dolmalarimi, biz normalde pirincle yapariz aslinda. Biz cok begendik bulgurlu halini de... Bir de zehir gibi aci cikmasaydi biberler... Allahtan esim acinin her siddette olanini yiyebiliyor da bosa gitmedi emekler... Dolmalari hafta sonu esimle doldurmustuk bu arada. Onun da ellerine saglik yani...

Kiymali makarnayi da esim yapmisti sagolsun... Dun yaparken bugun kendi dogum gunune onune gelecegini hic dusunmemistir herhalde. Dolmabiberler ve kiymali makarna onceden hazir olunca ayriyeten salata yapmama da gerek kalmadi. Malumunuz dalak buyumesinden muzdaribim ve morfinlerle ayaktayim, bu yuzden pastamiz kedidilli... Bu durum icin en cok sen kusura bakma Nurefsancim... Dogum gununde senin icin yapilacak pastayi bu platformdan aylardir bekledigini biliyorum. Beni mazur gorecegini umuyorum. Teyzen sabah 6`da bir kalkiyor, gece yarilarina kadar ayakta kaliyor. Gunde 6 saat derse giriyor ve tam 48 ogrencisi var. Iki ogrencisi de daha da ozel ilgi gerektiriyor. Evde ki 2 ogrencim olan kendi cocuklarimi yani kuzenlerini de unutmayacagini umuyorum. Suslu puslu bir pasta yapamasam da seni cok seviyorum bitanem... Yakin zamanda ilk goz agrimiz Rumeysa`nin da dogum gunu vardi. Ondan da bilahare bahsedecegim icin simdilik kisa kesiyorum. Cunku yakinda insallah Saliha`nin dogum gunuyle beraber iki kiz kardes pastasi gelecek onlara bir aksilik olmazsa...

Evet...Kedidili Pastasi da okuldan bir ogretmen arkadasimin tarifi. Kedidillerini, taze pastaneden cikmis degilse, yani hazir paketse bir subardagi soguk sutun icine batirip islatmak suretiyle borcama diziyorsunuz. Eger pastaneye siparis vermisseniz ve size sicacik teslim etmislerse islatmaya hic gerek yok... Uzerine koyu kivamda hazirlanmis beyaz cikolata sosunu pisirip dokuyor, arasina istege gore meyve dilimleri koyuyorsunuz. ben muz dilimleri kullandim. Uzerine yeniden soguk sut ile islatilmis kedidilleri ve bu sefer kahverengi cikolata sosunuzu pisirip uzerini tamamen kapliyorsunuz. Gonlunuzce de susluyorsunuz. Ben dovulmus antep fistigi, findik ve badem kullandim.

Baska bir ogretmen arkadasimin yardimiyla da esimin dogum gunu hediyesini aldik. Malum hala Maras`i tam olarak ogrenemedim. Aslinda okul yolumdan baska bir yol bilmiyorum desem abartmis sayilmam.

Anlatacak cok sey olmakla birlikte bugunluk bu kadar yeter diyorum. Iyi ki dogdun canim kocacigim... Iyi ki seninle evlendim... Iyi ki yanimdasin... Iyi ki es olduk birbirimize... Ve iyi ki cocuklarimin babasisin... Seni Cok Seviyorum...

Sen de iyi ki dogdun Nuriscigim... Iyi ki annenin ve babanin kizi, benim de yegenim oldun... Allah seni hep iyilerle karsilastirsin ve hep guzel yazilar yazsin sana bi tanem... Seni de Cok Seviyorum...

Sevgilerimle...

Wednesday, June 17, 2009

Ayakli Pasta

Tugrul Abi icin yaptigim ama kremasi eridigi icin fotosunu buraya koyamadigim pastadan artan kremayi degerlendirmek adina, hem de dekorasyonun nasil yapildigini gormek isteyen arkadaslara gostermek icin yapilmis bir pasta bu da....


Betty Crocker`in kremasi ancak kaplamaya yariyor, suslemeler icin hic uygun degilmis kivami. Pastayi siyah krema ile kaplamak hicbir zaman gecmezdi aklimdan gerci :) . Eh renk olarak hic de ic acici olmasa da yine de yedik pastamizi...


Kursa gittigim zamanlardan hazirladigim papatya ve diger cicekleri kullandim suslemede. Alt kat muzlu idi, ust kat ise cilekli.


Pasta ayaklarini ilk kez kullandim. Benim cok hosuma gitti sahsen... Tugrul abi`ye yaptigim pasta da boyle ayakli olacakti aslinda, malesef ayaklari piknik yerine goturmeyi unutmusum.


Bu da pastamizin kusbakisi gorunusu... Bir daha siyah pasta yapmamak uzere...

Sevgiyle...

Tuesday, June 16, 2009

Tugrul Abi`nin Dogum Gunu Pastasi


Bu pasta hem kendime, hem Gulcin ve Ruveyda Hanimlara veda pastasiydi, hem Pelin Hanim`in esi Tugrul abinin dogum gunu ve hem de Comp. sinavlarini basariyla veren Tugrul abinin ve Birgul Hanim`in esi Ahmet abinin tebrik pastalariydi.


Tum bu mutluluk verici olaylari kutlamak icin Leesvania`da deniz kenarinda bir piknik organize ettik coluk cocuk ailecek. Bizim Amerika`dan ayrilacak olmamiz huzun verse de hepimize, karar verdik olaya olumlu tarafindan bakmaya. Iyi ki gelmistik buraya ne de olsa ve iyi ki tanisip unutulmaz, hatiri sayilir arkadasliklar kurmustuk. Nasil olsa gorusecektik bundan sonra gucumuz yettigince, yuzyuze olmasa da sanal alem ne gune duruyordu... Zaten ailelerimizle de oyle gorusmuyor muyduk?

Bu pasta iki katliydi aslinda. Foto da gordugunuz alt kat buradan ayrilacak olan 3 aileye veda pastasi... Ust katta dogum gunu ve comp. u veren beylere tebrik pastasi. Dogum gunu olan Tugrul abinin "Besiktas" li olmasindan yola cikarak "Betty Crocker"in siyah kremasini aldim. Malesef kivami cok yumusakti, beyaz icing ile kapladigim pastaya siyah kremayla yaptigim her turlu sus eridi... "BJK" yazisinin yerinde erimis ve etrafa bulasmis siyah krema duruyordu sadece. Ben de bundan sonra "Wilton" dan sasmamaya karar verdim. Wilton`in kremasiyla hic boyle kotu surprizler yasamadim daha once. Bu yuzden ust katin fotosunu koymuyorum. Arkadaslar sagolsunlar, goruntu kotu olsa da yediler ust kati da ama foto buraya koyulacak gibi degil...

21 Haziran` da yola cikiyoruz. 24 saatlik ve 3 aktarmali bir yolculuktan sonra Ankara`da olacagiz insallah. Hem cok mutluyum, hem de huzunlu. Burada aci olaylar da yasadim, cok mutlu gunlerim de oldu. Herseyden onemlisi hicbiryerde edinemeyecegim tecrubelerim var artik hayata dair. Turkiye`de bizi neler bekliyor, merakla bekliyorum... Bir yanim burada kalacak, o kesin... Diger yarim da mutluluktan ucuyor aileme, sevdiklerime kavusacagim icin. Keske buradaki arkadaslarimi ve sevdigim herseyi de paket yapip goturebilseydim buyuk bir ozenle yanimda. :) Ama ne care........

Sevgiyle ve huzunle...

Friday, June 5, 2009

Esimin Elma Tatlisi


Ben pasta kursundayken esim yapivermis bu elma tatlisini. Cok da makbule gecti, ben yokken misafirimiz de gelecekti cunku. "Nasilsa Senem yabanci degil, kurstan gelince onunla beraber yapariz birseyler" diye dusunuyordum ki geldigimde tatli dahil hersey hazirdi. Esimle ne kadar gururlansam azdir.


Ben boyle dusunedururken, esim benden tesekkurler, Senem`den hayretler, Senem`in esi Serkan Bey`den de "Kotu ornek oluyorsunuz abi..." sitemleri aldi bolca. :) Ne diyeyim; esim gibi nesli tukenen caliskan, esine yardimci beylerin sayisi artsin ki, ornekler cogalsin. Biricik esim de hemcinslerinin sitem ve baskilarindan kurtulsun... Kocaman bir "AMIN"...

Tuesday, June 2, 2009

Seker Hamuru Kursunun Final Pastasi


Merhaba dostlar... Uzerinize afiyet 10 gunluk bir hastalik sureci yuzunden uzak kaldim bu mutevazi sayfadan. Bircok sey ust uste geldi. Hastaliklar, misafirler, Maras`a tayin isteme durumlari, Turkiye`ye donus hazirliklari, esyalarimizi satma cabalari vs...vs...


Gorusemedigimiz bu sure icinde gecen Pazartesi "Flowers and Borders" kursunu, dun ise "Seker Hamuru" kursunu bitirdim. Seker Hamuru kursunun final pastasi iste bu... 2. kursun final pastasi malesef hastalikla cebellesiyor oldugumdan yok. Sirf o gunki kursu kacirmayayim diye cifter cifter agri kesici yuklenip gittim kursa ama malesef kek goturmeyi de unuttum, o gunun kursun son gunu oldugunu da... Zaten ogreneceklerimi hocadan hizlica ogrenip erken dondum eve, dokuluyordum cunku. Iyiki de erken donmusum, evde iyice fenalastim. Aksi halde basima birseyler gelebilirmis disarida Allah korusun.


Bembeyaz bir pasta olsun istedim bu da. Alt kat cilekli karisimdan, ust kat ise limonlu... Pastayi icing ile kapladim, ust katin sinirlarini yildiz, alt katinkini ise deniz kabugu calistim. Kapinin onune kadar arabada sag salim getirdigim pastayi, tek elimle hem pasta malzemelerinin oldugu poseti tasiyip hem arabanin kapisini kapatmaya ugrasirken az kalsin deviriyordum ki, son anda kurtardim. Ama alt katin deniz kabuklari bozuldu bu arada. Ben de eve gelince foto cekmeden once minik yuvarlaklar yaptim artik deniz kabuklarinin yerine.


Gullerin tamamini kursta calistim. Bir de ne goreyim, millet kullanacagi cicekleri evde yapip getirmis, hazir cicekleri tikir tikir koyuyorlar pastalarina. Gerci onlar da sinirlari falan evde yapmamislar, ben de sinirlari evde yapmistim. Geriye sadece 3 numarali ucla minik yuvarlaklari yerlestirmek kaldi. Sertifikami alip geldim sonra da...

Malesef 4. ve son kurs olan "Gum Paste" kursu yetismeyecek. 4 dersin ikisine katilamayacagim icin kaydolmamaya karar verdim. Zaten ucus tarihimize cok yakin, en yogun gunlerime denk geldigi icin kaydolsam bile diger ikisine de katilabilecegim mechul. Saglik olsun, TR. de tamamlariz onu da kismetse...

Sizleri cok ozlemisim... Sevgiyle...

Wednesday, May 20, 2009

Seker Hamuru Kursunun Ilk Pastasi "Gullu Pasta"


Dun aksamki kursta yaptim bu pastayi. Pandispanyasi yine Red Velvet`liydi. Yeni tanistik bu kek karisimiyla. Kipkirmizi pisiyor keki, biz cok sevdik, sanirim cilekli ve limonlu karisimdan sonra bu da en cok kullanacagimiz karisimlarin arasina girecek bundan sonra.


Misafire cikacak bir pasta olmayacagindan keki katlandirmadim bu sefer. Sadece ince bir tabaka icing ile kapladim.


Beyaz seker hamurunu actim sonra, bir guzel de kapladim. Birinci ve ikinci kurslar sebebiyle uzun suredir icing ile calisiyordum. Ne zamandir seker hamuru degmemisti elime. Yine de onceden epey calistigim icin zorlanmadim. Acmayi ve kaplamayi en once bitirdigim gibi diger kursiyerlere de yardim ettim. Kendime de bir aferin dedim hani... :)


Daha sonra pembe ve yesil seker hamurlarini renklendirdim. Pembe hamurdan oncelikle kucuk cicekleri calisarak alt sinirlari olusturdum. Sonra da gulleri calismaya basladim. Suphesiz onceden de gul yapiyordum kendi capimda. Ama bu sefer isin ilmine gore calismak cok hosuma gitti. Kursa katildigim icin bir kere daha tebrik ettim kendimi. Yaptiginiz ise ne kadar ilginiz ve yeteneginiz olsa da okullu olmak baska birsey, bunu bir kere daha anladim.


Son olarak da yapraklari calistim. Belki ufak tefek bir iki sey daha yapilabilirdi ama bu sefer sade bir pasta olsun istedim. Mutluyum, okullu olduktan sonraki seker hamurlu ilk pastam...

Sevgiyle...

Tuesday, May 19, 2009

Cicek Sepeti Pastasi


Amcamin vefatindan sonra hic elimi suresim gelmedi bloga. Ama hayat bu, herseye biraktiginiz yerden devam etmek zorunda kaliyorsunuz. Gecen Cuma gunu okul cikisi Efkan Serhat`in sinif arkadasi Davut bize geldi pijama partisine. Bir onceki Cuma`da Serhat onlarda kalmisti. Hic modumda degildim ama cocuklara pasta yapmam gerekiyordu. Gerci iyi de oldu, acildim, kafam dagildi, biraz kendime geldim. Gerci amcam topragin altindayken iyi olmayi da kendime yakistiramiyorum ama, kalbimi titreten ezgiler dinlemek, canimi yakmak, acimi taze tutmak istiyorum sanki, bilmiyorum daha ne kadar surer bu duygu. Insanoglunun nankorlugu aciga cikmasin istiyorum sanki, normal yasantimiza donebilmemiz garibime gidiyor. 2 amcam ve 2 dayim yok artik bu dunyaya. Ve biz yine de yiyoruz, iciyoruz, onlar topragin altindayken. Anlayamiyorum, bazan kendimi bile anlayamiyorum...


Acimiz olsa da cocuklarimizin arkadaslariyla olmalarina ve olayi hissetmemelerine calistik. Henuz kavrayamiyorlar cunku olumu. Bu pasta da onun icindi isin asli, ogrenmesinler ve ardi arkasi gelmeyen sorular sorup ben cevaplayamadikca uzgun yatmasinlardi uykuya.

Sizleri de fazlasiyla bunalttim, farkindayim, ama elimden baska birsey gelmedi. Ister istemez duygularim dokuluverdi kalemimden yine...


Bu "Red Velvet" keki ince bir icing tabakasiyla kapladim. Kenarlarina yesil icing ile sepet orgusu calistim. Uzerine de gecen hafta kursta calistigimiz menekse, elma cicegi, gonca gul, yaprak ve kelebekleri yerlestirdim. Ha... unutmadan... bu cicekler royal icing ile hazirlaniyor ve pastaya yerlestirebilmek icin kurumasini beklememiz gerekiyor. Yerken pastanizin ustunde kitir kitir sekerden cicekleriniz oluyor yani...

Hepinize kucak dolusu sevgiler...

Friday, May 15, 2009

AMCACIGIMIN HELVASI

Basliktan da anlasildigi uzere malesef amcami kaybettim. 5 Mayis`tan beri benden saklanan bu haberi 2 gun once bir tesaduf sonucu ogrendim. Ve yasimi da yalniz basima tutmak zorunda kaldim. Arada okyanuslar oldugu icin telefonda bassagligi dilemek zorunda kaldim ki; bu cok zor bir durum. Sagolsun arkadaslarim yalniz birakmadilar ve bugun onlarin da varligi ve dualariyla helvasini kavurduk.Bir bir aklima geliyor simdi canim amcamin halleri. Uzun havalari dinlemeyi severdi. "Ne anliyorsun amca uzun hava dinlemekten" deyince her zamanki gibi gulumseyip basini sallayarak dinlemeye devam ederdi. Cocukken bayramlarda harcligimizi hic ihmal etmezdi. Torunlarina hic kiyamaz, kucaginda hoplatir dururdu onlari. Benim ogullarimi da kendi torunu gibi severdi. Ziyaretlerine gittigimizde hic usenmez kendi elleriyle mangal yapardi bize yengemle beraber. Babama gore ise hayatindan hic sikayet etmeyen biriydi. "Basim agriyor" dedigini bile duymadim" diyor babam. Bir bebek masumiyeti icinde sehadetle canini teslim ettigini soyledi Yasemin ablam da. Ablamsa yuzundeki cizgilerin bile kaybolup pasparlak, aydinlik bir hal aldigini soyledi.
Bense burada kendi canimi yakip durdum iki gundur. Birseye gulumseyecek olsam kendimi ayipladim, kizdim kendime. Sonucta hepimizin gidecegi yer orasi ve onemli olan hayirla yadedilerek olmek. Arkada bir hos sada birakmak. Amcam simdilerde hayirla yadediliyor. Tum akrabalarimizin evinde anilari, iyilikleri anlatiliyor. Allah rahmet eylesin sana canim amcacigim, Rabbim mekanini cennet etsin, bizi de orada kavustursun. Allah sizlere de guzel bir sabir versin yengecim, Yasemin ablacigim, sevgili Murat ve Dilek kardeslerim.
Allah tum olulerimizin ruhlarini sad etsin. Tum okuyuculardan bir Fatiha rica ediyorum, esirgemeyin lutfen...
Sevgiyle ve huzunle...

Sunday, May 10, 2009

Annecigime Pasta


Canim annem, 6 senedir "anneler gunu" nde ayriyiz. Nasil ozledim seni bir bilsen. Hep derdin "anne olunca anlarsiniz beni" diye. Daha anne oldugum ilk gece ameliyathaneden cikarken anladim seni. Cocugumun yuzunu bile gormeden henuz, ne zor meslekmis annelik, bildim. Daha yavrumun gaz sancilariyla yuzlesmemistim, yemek yememesiyle, soz dinlememesiyle, tuvalet aliskanligi edindirmenin zorluklariyla tanismamistim. Ama anladim, cok zor bir yolculuga ciktigimi. Dayanilmaz acilarla uyandigimda narkozdan, ilk sozum sen olmustun, inan bana. Doktorlara ilk senin nerede oldugunu sormustum.


Meger ne buyuk bir gorevmis senin ki. Cennet neden annelerin ayaklari altinda, anladim anne olunca. Seni uzdugum gunlere bin pisman oldum "beni hic uzmediniz" dedikce sen. Sen nasil bir varliksin anne? Almadan veren, yemeden yediren derler ya... Seni en iyi tanimlayan sozlerdir heralde. Canim annem, bak ben de anne oldum. Hissedebiliyorum artik senin hissettiklerini. O yuzden seni uzdugum her an icin ayri ayri affet beni ne olur. Seni gururlandirdigim gunler oldu ise, bil ki o da senin guzel emeklerindendir annecim, gurur senindir yani. Annem oldugun icin ne kadar sukretsem azdir Rabbime. Tesekkur ederim annecim emeklerine, iyi ki varsin ve iyi ki benim annemsin.

Saturday, May 9, 2009

Indianapolice Gezisi 2 - Hayvanat Bahcesi


Hayvanat Bahcesi, Indianapolice Gezi`mizin ikinci ayagiydi. Yukaridaki foto da en sevdigim foto. O kadar guzel yuzuyor ki kutup ayisi anlatamam, tipki Coca Cola reklamindaki gibi. Kimbilir kac ton agirligindaki bu koskoca hayvandan bu kadar estetik hareketler beklemezdim acikcasi.


Vedat Alp de Serhat da camekanlarin ardinda dokunamadiklari hayvanlarin bedeline bahcedeki minyatur heykel hallerine dokundular bol bol.


Baliklar cok heyecanlandirdi bizimkileri. Aslinda cok daha guzel baliklar ve hatta yunuslarin show`u da vardi. Ancak esim onlarin videolarini cekmis genelde. Denizatlari, denizanalari bir harika ama dedigim gibi hem de uzun uzun video almis esim. Buraya koymak zorlayacak sanirim.


Papagan kardes de cok sirindi, Cincinnati`deki hayvanat bahcesinde elimden yem de yedirmistim bu guzel kuslara.


Hayvanlarin haricinde hayvanat bahcesi de harika dizayn edilmisti ciceklerle, minik sus havuzlariyla, maket hayvanlar ve agaclarla...


Ogullarim uzun sure bu ordeklerin taklidini yaparak oynadilar. Kendileri suya dusecek haberleri yok ama...


O kadar da tenbihledim "yeme tavsanin havucunu" diye. Ama beni dinleyen kim. Bildigini okudu yine Serhat Bey... :)


Bu da hayvanat bahcesinin icindeki "Kelebek Bahcesi" nden bir goruntu. Ziyaretcileri kelebek bahcesine 3`er 5`er guruplar halinde aliyorlar kelebekler disari kacmasin diye. Ard arda iki kapi var surekli kapali tutulan. Once birinci kapidan hizlica giriyorsunuz, gorevliler aninda kapatiyor kapilari. Ikinci kapidan girerken daha da hizli olmaniz gerekiyor kelebekler kacmasin diye. Kacmaya yeltenen kelebekleri gorevliler filelerle veya iki avuclarinin arasindaki boslukla yakalamaya calisiyorlar. Bu arada yukaridaki fotoda oldugu gibi istenmeyen kazalar olabiliyor ve malesef kelebekler yaralanabiliyor. Yaralanan kelebegi gorevliler hemen alip goturuyor, ama kurtarabiliyorlar mi bilmiyorum artik... :(


Bir gun pastalarimda da kelebek bahcesindeki bu harika cicek gibi modeller yapmayi hayal ediyorum. Dilerim birgun gerceklesir bu hayalim.


Su guzellige, su nakislara bakar misiniz? Hayvanlar alemine ne zaman dalsam hep ayni seyi dusunuyorum. Modacilar hic zorlanmiyorlardir motif, nakis belirlemekte, hayvanlar alemi daha dogrusu doga fazlasiyla ornekle dolu cunku.


Kelebekleri fotolamanin cok zor oldugunu soylemeliyim ama. Boyle bir botanik parka gidecek olursaniz size tavsiyem cicekli ve oldukca renkli, civil civil bir kiyafet giymeniz. Soyledigim tarzda giyinmis bir kiz cocugunun ustune istemedigi kadar cok kelebek konuyordu cunku. :)

Sevgiyle...